Tarihte Arı ve Bal
Yunan mitolojisinde Baş tanrı Zeus’un sıfatlarından biri “Arılar Kralı”dır.Güzellik ve sağlık kaynağı
olarak görülen bal,aynı zamanda bilgeliğin ve üreticiliğin kaynağı olarak kabul ediliyordu.
Hipokrat reçetelerinde,yüksek ateş, yaralanma, ülser,ödem,öksürük, boğaz arıları ve iltihaplanmalara
karşı bal en başta yer alıyordu.
Şaşıracaksınız ama (MÖ)384-322) yılları arasında yaşayan büyük bilge Aristoteles, eski çağın bir çok
filozofu gibi iyi bir arıcı idi.
Eski Romalıların en etkili panzehiri baldı.
Hipokrates,hava ve sudan sonra insanlar için en gerekli unsur olarak balı saymıştır.
Eski çağ hekimleri balı ya doğrudan ya da diğer bitkilerle karıştırarak hastalarına ilaç olarak sunmakta
idiler.
Hintlerin Kutsal kitabı Veda,bal ve arıdan bahsetmekte,insanlara bal yemelerini tavsiye etmektedir.
Eski Mısır lılar balın Güneş tanrısı Ra’nın göz yaşları olduğuna inanmakta idiler.
Eski Mısır’da Aşağı Mısırlıların kralının simgesi bal arısı idi.
Eski Mısır’a ait bir evlilik sözleşmesinde yer alan “ seni eşim olarak alıyorum sana yılda on iki kavanoz
bal vermeyi kabul ediyorum.”ifadesi balın eski çağ topluluklarındaki değerini göstermektedir.
Tarıhte bal arılarını konu alan ilk kanun maddesi Hititlerce çıkarılmıştır.
Sümerler tapınaklarında tanrılarına bal ve terayağı sunarlardı.
2. Ramses döneminde memurların maaşlarının bir kısmı bal ile ödenmekte idi.
Bal ile ilgili ilk yazılı belgelere Sümerlerde rastlanılmıştır.Bu belgelerde balın tedavi amaçlı olarak
kullanımına ilaç ve merhem yapımına dair bilgilere yer verilmiştir.
Babil ve Asurlular ölülerinin cesetlerine bal sürdükten sonra yakarlardı.
Eski çağda devrin gözde medeniyetlerince bal günlük yaşantıda, tıpta ve dini ritüellerin yerine
getirilmesi sırasında kullanıldığı gibi,ilerleyen süreçte popülaritesinden hiçbir şey kaybetmeden
devam etmiş orta çağ ve yakınçağ da da giderek artan bir yoğunlukla kullanımına devam edilmiştir.
Büyük Bilge İbni Sina’dan balla ilgili birkaç örnek konuyu net olarak gözler önüne sermektedir.
İbni Sina, balı “yiyeceklerin yiyeceği, içeceklerin içeceği, ilaçların ilacı” olarak nitelendirmektedir.
İbni Sina, içerik formüllerini üğütüp eledikten sonra bal içinde muhafaza etmekte idi.
İbni Sina, bal ve sirke ikilisini toksin arındırıcı olarak kullanmıştır
İbni Sina,Tüberküloz tedavisinde ana etken madde olarak balı kullanmıştır.
Yorumlar