Bal üreticisi balının kristalize olmaması veya kristalize olma sürecini  uzatmak  için  balını ısıl işleme tabi tutma gereği duyar.Aslında üreticiyi buna yöneltende tüketicinin kendisidir. Halk arasında şekerlenme olarak bilinen balın kristalize olması  bir çok tüketici tarafından yanlış ve haksız olarak balın hileli bal olduğu şeklinde algılanmaktadır.Bu durum üretici ve tüketiciyi karşı karşıya getirmekte üreticide itibar ve güven kaybına neden olmaktadır. Üreticide istemese de balını ısıl işleme tabi tutmaktadır.

Bal 47 derecelik bir ısıl işleme tabi tutulduğunda niteliğinde hiçbir kayıp söz konusu değildir.Balın kristalize olma sürecini uzattığından ihtimal dahilinde üretici tüketici arasındaki sorunları da minimize etmektedir.

İdeal olan balın hiçbir ısıl işleme tabi tutulmamasıdır.Isıl işlemde yapılan olası hatalar HMF yükselmesi başta olmak üzere vitamin ve minerallerin yanarak bozulmasına yol açmaktadır.Bu durumda şifa kaynağı bir abıhayat olmaktan çıkıp, zehirli bir kanserojen maddeye dönüşmektedir.Bu durumu hiçbir tüketici kabul etmek istemez.

Çözüm: Isıl işlem görmemiş balları tüketmektir.Üreticiyi de buna teşvik etmektir. Bal alırken ısıl işlem görüp görmediği sorulmalı etiketinde de yazıp yazmadığına dikkat edilmelidir.